MÜLKİYET HAKKI NEDİR?
Mülkiyet hakkı, hak sahibine (malik) en geniş yetkiler veren bir aynî haktır. Binanın temeli mülktür. Mülkün temeli ise adalettir. Adalet yoksa malda yalan, mülkte yalan dedikleri husus tecrübelerle sabittir.
Mülkiyet hakkı, sahibine o eşyayı “kullanma”, ondan “yararlanma” ve onunla ilgili her türlü “tasarrufta bulunma” yetkisini veren tam ve sınırsız bir aynî haktır.
Mülkiyet hakkı Eflatun ve Aristo’dan bu yana en çok tartışılan haklardan biridir.
Mülkiyet hakkı birçok yönden tasnife tabi tutulabilir. Ancak kanuni düzenlemeler nedeni ile iki çeşit tasnif önemlidir. Birincisi taşınır mülkiyeti ve taşınmaz mülkiyeti tasnifidir. Mülkiyetin kazanılması, kaybedilmesi ve devir şekilleri bu ayrım dikkate alınarak kanunla belirlenmiştir.
İkinci ve en önemli tasnif ise mülkiyet sahipliğine göre yapılacak tasniftir. Tam mülkiyet, müşterek mülkiyet, elbirliği ile (iştirak halinde) mülkiyet ayrımıdır. Bu ayrımda hakların nasıl tek başına yada birlikte nasıl kullanılacağı belirlendiğinden önem arz etmektedir. Bu nedenle bu tasnifi dikkate alarak yazımızda bu hususta inceleme yapacağız.
TAM MÜLKİYET NEDİR?
Tam Mülkiyet; Mülkiyetin tamamının bir kişide şahıs ya da tüzel kişide (şirket, dernek, hazine, belediye vs) olduğu mülkiyettir. Malik malında dilediği gibi tasarruf eder. Satabilir, kiraya verebilir, kullanabilir, bağışlayabilir, boş boş bekletebilir. Yani tek başına malik hepsini yapabilir. Herhangi bir sınırlama ve izin almasına gerek yoktur.
MÜŞTEREK MÜLKİYET NEDİR?
Tam mülkiyete konu bir şeyin tamamına hisseler halinde sahip olunmasıdır. Yani müşterek mülkiyette hisseler belirlidir. Ve herkes hissesi üzerinde belirli sınırlamalar dahilinde tasarrufta bulunabilir. Ancak her istediğini tek başına yapamaz.
Örneğin hissesini satabilir. Ya da fiilen taksim var ise kullanabilir. Ancak fiili taksim yoksa ya da taksime imkan da yoksa bu durumda kullanılması diğer ortaklarla birlikte hareket etme zorunluluğu gerektirmektedir.
İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET (ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ) NEDİR?
Eski hukukçular iştirak halinde mülkiyet demeyi tercih ederlerdi. Son dönemde el birliği ile mülkiyet ismi öne çıkmaya başlamıştır.
Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyetidir. Türk Medeni Kanununda tanımı yapılmıştır.
TMK madde 701-Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. (TMK m.701/1). En belirgin görülme hali ölen kişinin mirasçılarının malik taşınmaza malik olma durumudur.
Şimdi pek uygulaması kalmasa da ikincisi uygulama alanı adi ortaklıklardır. Şirketlerin yaygınlaşması ve kanunlarca Limitet ve Anonim şirketlere tanınan avantajlar, adi ortaklığın bitmesine neden olmuştur. Adi ortaklıklar dezavantajları nedeni ile uygulaması son derece azalmıştır.
Elbirliği mülkiyetinde malikler arasında paydaşlık değil, “ortaklık ilişkisi” vardır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK m.701/2). Bu nedenle ortakların kullanım hakları ve devir şekilleri kanunda düzenlenmiştir. Müşterek mülkiyetin ön önemli özelliği iradi olarak kurulamamasıdır. Kanundan yada kanunun izin verdiği sözleşmeden dolayı kurulmasıdır.
Elbirliği Mülkiyetinde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri
Elbirliği mülkiyeti, kanun yada sözleşmeden doğduğu için, hak ve yükümlülükler genellikle bu sözleşme yada kanunda belirtilmiştir. Türk Medeni Kanunda bu husus açıkça belirtilmiştir.
“Madde 702– Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.
Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir.
Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz
Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.. “ denilmiştir.
Ortaklardan her biri Örneğin, miras ortaklığı (TMK m.640) kanundan doğramaktadır. Kişinin ölmesi ile mirasçılar elbirliği ile malik olmaktadırlar. Yani ortaklık irade dışı kanunen oluşmaktadır. Hiçbir işlem yapmalarına gerek yoktur. Yine adi ortaklıkta (TBK m.620) benzer şekilde sözleşmeden doğmaktadır. Ve tabi olduğu hükümler kanunda yada sözleşme de ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Aksi elbirliği ile mülkiyetin doğuşuna ilişkin kanun yada sözleşmede, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Elbirliği mülkiyetinin tüzel kişiliği olmadığından ortaklığın herhangi bir organı da yoktur. Yönetim kurulu başkanı, müdür vs yoktur. Genel kurul yoktur. Elbirliği mülkiyetinde ortaklığı yönetme hakkı ve ödevi, yasalar gereği ortakların tamamına aittir. Ancak hakları tek başına kullanamazlar. Her ortak, elbirliği mülkiyetini oluşturan topluluğa giren hakların korunmasını sağlama yetkisine ve görevine sahiptir.
Elbirliği mülkiyetinde, mülkiyet konusunu ilgilendiren olaylara ilişkin üçüncü kişilere karşı açılacak davaların hep birlikte açılması gerekir. Yine ortaklara karşı açılacak davaların birlikte aynı şekilde bütün ortaklara karşı açılması gerekmektedir. Sadece bir ortağın dava açması halinde diğer ortakların muvafakati alınmadan davaya devam edilmemelidir. Ortağın davaya katıma iradesi beyanda bulunmak veya noterden muvafakatname vermek veya avukata vekaletname vermek suretiyle gerçekleşebilir. Elbirliği mülkiyetinden dolayı ortaklar aleyhine açılacak davaların da tüm ortaklar aleyhine açılması gerekir. Zorunlu dava arkadaşlığı esaslarına göre dava yürütülür.
Ancak, kanunun koyucu birlikte hareket etmenin zorluklarını dikkate alarak istisnai bazı durumlarda ortakların tek başına dava açabilmesine izin vermiştir. Bunlar kanunda belirtildiği üzere taşınmazı korumaya yönelik davalardır. Hatta bir ortağın kazandığı davanın sonucundan diğer ortağında faydalanacağına dair düzenleme mevcuttur. Örneğin miras ortaklığındaki mallar nedeniyle ecrimisil davası herhangi bir ortak tarafından tek başına açılabilir. Çünkü ecrimisil alacağı miras payı oranında bölünebilir mahiyette bir alacaktır.
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
Ortak malların korunması için gerekli tedbirleri her ortak tek başına alabilir. Ortağın ortak malları korumak amacıyla diğer ortaklardan icazet almadan tek başına dava açma yetkisi de vardır. Örneğin, ortaklardan biri ortak araziye dökülen çöplerin veya inşaat atıklarının kaldırılması için tek başına bu davayı açabilir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında; “zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek”, “Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak” şeklindeki işlemlerin tek başına yapılabileceğine karar vermiştir. Doğru bir karardır. Çünkü taşınmazın korunması bütün ortakların lehine bir durumdur.
Elbirliği mülkiyetini oluşturan sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, mülkiyete konu malların paylaşılması söz konusu olamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz (TMK m.702/3) denilmiştir. Yani adi ortaklıklar feshedilmeden paylaşım yapılamaz denilmiştir.
İştirak Halinde Mülkiyet ile Müşterek Mülkiyet arasında farklar vardır.
1-Doğuş şekilleri farklıdır.
İştirak halinde mülkiyet kanundan yada kanun belirttiği sözleşmeden doğar. Müşterek mülkiyet ise iradi şekilde oluşabilir. Birden fazla kimsenin birlikte mülkiyet hakkına sahip olabilmesi için paylı mülkiyet (müşterek mülkiyet) veya elbirliği mülkiyeti (iştirak halinde mülkiyet) türlerinden birisi ile mümkündür. Aksi halde birlikte mülkiyet durumu söz konusu değildir.
2-Elbirliği ile mülkiyet genelde herhangi bir işlem yapmaya gerek kalmadan doğar.
Örneğin murisin ölümü ile elbirliği mülkiyet kendiliğinden oluşur. Ancak müşterek mülkiyetin taşınmazın hissesine malik olma ile kurulur. Adi şirket kanunda öngörülen bir hukuki işlem ile kurulur. Adi şirketin malları elbirliği mülkiyeti esaslarına tabidir.
3-Müşterek mülkiyette her ortağın üzerinde tasarruf edebileceği kendi payı vardır.
Elbirliği mülkiyetinde ortakların tasarruf edebileceği kendilerine ait bir payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. (TMK m.701/2).
4-Müşterek mülkiyette devir, işlemin resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Halbuki elbirliği mülkiyetinde devir adi yazılı şekilde de yapılabilmektedir.
Örneğin, TMK m.677/1’e göre; terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Resmi şekil şartı aranmamıştır.
5-Müşterek mülkiyette, her ortak kendi payına bağlı bazı hakları tek başına kullanabilir.
Örneğin diğer ortaklardan habersiz satabilir, kiraya verebilir. Elbirliği mülkiyetinde ise, yönetim ve tasarrufi işlemler için oybirliği aranmaktadır, herhangi bir ortak diğer ortakların tamamının icazeti olmadan yönetim ve tasarrufa ilişkin işlemler yapamaz.
Elbirliği Mülkiyetinin Sona Ermesi
Elbirliği mülkiyeti aşağıdaki hallerde sona erer:
-Elbirliği mülkiyetine konu malın başkasına devir edilmesi halinde sona erer. Tasarrufi işlem olduğunda tüm ortakların oybirliğiyle devir işlemi gerçekleştirilebilir.
–Elbirliği mülkiyetini kuran topluluğun dağılması ile sona erer.
Adi ortaklığın tasfiyesi ile sona erer.
-Elbirliği ile mülkiyetin dönüştürülmesi ile sona erer.
Dava yolu ile dönüşüm gerçekleşir. Bütün ortakların davada taraf olması gerekir. (kimi ortak davacı kimisi davalı konumunda olabilir)
Terekeye konu malın mahkemeden mülkiyet şeklinin değiştirilmesi için dava açılır. Davaya sulh hukuk mahkemesi tarafından görülür. Aynı şekilde tarafların anlaşması ile tapu sicilinde müşterek mülkiyete dönüşüm yapılabilir. Bu da iradi dönüşümdür.
-Yine elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallar İzale-i Şuyu davası ile de sonlandırılabilir. Uygulamada en çok başvurulan yol budur. Çünkü elbirliği ile mülkiyetin yanında ortaklık ilişkisi de sonlanmaktadır. Tüm ortakların davada taraf olması zorunludur. Ortaklığın giderilmesi davası ile birlikte mülkiyet ilişkisi bireysel mülkiyete dönüştürülmektedir.
-Elbirliği mülkiyetinde veya paylı mülkiyette taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu nedenle paydaşlar arasında hisse devri halinde şufa hakkı kullanılamaz. Satışın 3. Kişiye yapılmış olması gerekir. Elbirliği mülkiyetinde önalım hakkı tüm ortaklar tarafından birlikte kullanılmalıdır. Zorunlu dava arkadaşlığı vardır.