Kiracıdan Memur Kefil İstemesi

Kiracıdan Memur Kefil İstemesi

Kişilerin dilediği kişi ile dilediği sözleşmeyi yapmasına sözleşme serbestisi denir. Yani kişiler dilediği kişi yada kişilerle dilediği sözleşmeyi yapabilirler. Hukukumuzda da bu ilke geçerlidir. Zorla bir kişiye sözleşme yaptırılamaz. Örneğin devlet kurumu bile olsa bir kişiyi taşınmazını satmaya yada kiralamaya zorlayamaz. Bu nedenle kamulaştırma müessesesi oluşturulmuştur. Aynı serbesti kira sözleşmesi içinde geçerlidir. Ev sahibi istemediği kişi ile kira sözleşmesi yapmaya zorlanamaz. Satıcı açısından satışa sunulan ürünün alıcısına satma zorunluluğu vardır. Ancak aynı durum kira sözleşmesi için geçerli değildir. Tüm şartları kabul etse de kiralayan sözleşme yapmaya zorlanamaz.

Ev sahibi evini kiraya vermeden maddi zarara katlanıp bekletebilir. Ancak kiracının eve ihtiyacı vardır. Bu nedenle zayıf durumdadır. Evsiz olarak bekleme imkanı yoktur. Zayıf taraf olması nedeni ile kiralayanın zorladığı şartları kabul etmek zorundadır. Konut bolluğu olduğu zamanlarda başka kiralık yerlerinde olmasından dolayı ev sahipleri daha makul şartlar ileri sürmektedirler. Ancak ev azlığı varsa durum tam tersine dönmektedir. Birkaç yılda 5-6 milyon göçmenin geldiği ülkemizde enflasyon ve ekonomik kriz nedeni ile fazla konut üretilmeyince önce ev fiyatları 3-4 katladı. Ev fiyatları artınca ev sahipleri buna paralel olarak yüksek kira talep etmeye başlamışlardır. Kaba hesapla evin fiyatı 210 kira bedelidir. Evin fiyatı artında otomatik olarak kira bedeli de bu hesaba göre artmaktadır.  Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde fiyat artışından başka birçok problem de beraberinde gelir. İflaslar ve işsizlik, açlık bunların en başındadır.

Gelir her zaman enflasyon oranında artmaz. Yani kiralar yükselmiştir, gelirler azalmıştır. Kira bedeli ödenemez hale gelmiş olabilir.  İnsanların her an issiz kalma durumu ile karşı karşıyadır. İşte bu durumda ev sahipleri sadece yüksek kira bedeli talep etmekle kalmaz. Talep ettiği kira bedelinin tahsilini de garantiye almak ister. İşte bu durumda kefil talebi gündeme gelir. Kefilde sağlam yani borç ödenmedi zaman ödeyebilecek bir kişinin olması gerekir. Enflasyon zamanında iş garantisi sadece demokratik ülkelerde memurlar için vardır. Demokratik olmayan ülkelerde memurun da iş garantisi olmasa da yine işsiz kalma riski en az olan gruptur. Bu nedenle ev sahipleri en sağlam gördükleri memur kefil getirme şartını talep etmektedirler. Sözleşme serbestisinin bir sonucu olarak talepler karşılanmaz ise sözleşme olmayacaktır. Ev sahibini sözleşme yapmaya zorlayan bir kanun henüz yoktur.

Ev sahiplerinin memur kefil talep etmeleri hukuken yasak değildir. Ancak ahlaki midir? Bu sorunun cevabı ise ahlak anlayışına göre değişmektedir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca, her türlü borcun kefalet sözleşmesi ile teminat altına alınması mümkündür. Ayrıca şunu belirtmek isteriz. Artık kanunlarımıza göre kefalet sözleşmesinin geçerliliği birçok şarta bağlanmıştır. El yazılı olması. Azami miktarın belirtilmesi ve evli ise eşin rızası dışındaki kefaletin geçersiz olması gibi birçok şartın tamamlanması gerekir. Bu nedenlerle kira sözleşmesi kapsamında, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları da kefalet sözleşmesine konu edilebilir ve teminat altına alınabilir.

Memur kefil isteyen ev sahiplerinin hepsi haksız mıdır? 

Takibi bu soruya evet demek isterdik ancak ev sahipleri tam olarak haksız demek, mülk sahiplerine haksızlık olur. Günümüzde artık birçok taşınmaz yabancı kişiler tarafından kiralanmaktadır. Bu kişiler yurt dışına gittiklerinde ödenmeyen kira bedelinin tahsili neredeyse imkansızdır. Bu nedenle kefil istenmesi yadırganmamalıdır.

Ayrıca kira bedelinin ödenmemesi halinde en hızlı alacağın tahsili ve tahliye işlemi dava açılması gerektiği hallerde yaklaşık bir yıla yakın sürebilmektedir. Yani hacze kabil malvarlığı olmayan kiracının kirayı ödememesi halinde kiralayan yaklaşık bir yıllık kira bedelini tahsil edememe durumu ile karşı karşıya kalmakta. Ayrıca tahliye için birçok masraf yapmaktadır. Bu nedenle kefil talepleri her zaman haksızda sayılmaz

Yine ülkemizde sigortasız çalışma olgusu vardır. Kira bedelini ödemeyen kiracı sigortasız çalışıyorsa ve üzerine mal varlığı yoksa yine alacağın tahsil kabiliyeti yoktur. Bunun gibi nedenle ev sahiplerinin haklı olduğu durumlar vardır. Yine emekli maaşlarının nafaka dışında haczedilmez olması nedeni ile de kiralayanlar bu kişilere kiraladıkları evler için kefil istemektedirler. Haksız sayılırlar mı?

Yani kısacası ev sahibi yüksek miktarda kira talep ediyor ve memur kefil istiyorsa ekonomik sorunların ağır geçtiği bir ülkede yaşıyorsunuz demektir. Bu nedenle ev sahipleri de kredi veren bankalar gibi alacağını garantiye almak istemektedirler. Çünkü kira bedelinin ödenmeme ihtimali diğer zamanlara göre çok yükselmiştir.

Sorunun maalesef hukuki olarak bir çözümü yoktur. Ancak ev sahiplerinin eski kiracılardan kefil getirme talep etmesi yasal değildir. Kefil getirmeyen kiracıyı bu nedenle tahliye edemez. Bu nedenle kiracılara temerrüdü düşmemelerini ve kiralarının gününde ödemelerini tavsiye ediyoruz.