Demir Korkuluk yapmak yasaya uygun mudur?
Atalarımız “hırsıza kilit dayanmaz” demişler. Ancak demir korkulukların birçok basit hırsızlık olayını engellediği de bir gerçek.
Çok katlı binaların zemin katları genelde düşük bedelli olması nedeni ile alt gelir grubundaki kişilere satılmaktadır. Bu evlerde ihtimal hesaplarına göre çok değerli eşya bulma ihtimali az olsa da kolay girilmesi nedeni ile basit hırsızlık vakalarında hırsızların tercihi olmaktadır. Esasen varlıklı kişilerin daireleri genelde üst katlardadır. Çelik kapı sisteminin yaygınlaşması, hırsızların kapıdan girişini zorlaştırmıştır. Bu nedenle pencereler daha cazip hale gelmiştir. Yaz aylarındaki açık pencereler hırsızları tahrik ettiği bile söylenebilir.
İmar planların da bu husus düşünülmüş olabilir. Ancak tamamına yakınında pencelere demir korkuluklar yapılması planlanmaz. Son yıllarda elektrikli panjur sistemi gelişmiş olsa da eski binaların çoğunda bu sistem yoktur. Ayrıca pahalı olması, aynı zamanda demir korkuluklara göre daha dayanıksız olması nedeni ile alt gelir grubunun tercihi değildir. Bu nedenle en ucuz ve en kolay korunma yolu pencerelere demir korkuluk yaptırmaktır. Bir yangın durumunda pencereden ya da balkondan kaçış imkânını ortadan kaldırarak can güvenliğini tehlikeye atsa da, bu riske rağmen demir korkuluklar tercih nedeni olmaya devam etmektedir.
Demir korkulular yapılınca ev sahibi artık nispeten korkusuz yaşamaktadır. Ancak bu defa üst kattakilerin durumu değişmektedir. Alt kata yapılan demir korkuluk hırsızlar için üst kata yapılmış bir merdiven görevini görebilmektedir. Bu durum da hırsızların iştahı kabarmaktadır. Bundan rahatsız olan üst komşu ne yapmalıdır? O da demir korkuluk yaptırsa, hem masrafa girecek, hem binanın görünümü değişecek, manzarası bozulacak hem de bir üst kattaki taşınmaz hızsızlık olaylarına uygun hale gelecektir. Yani aynı durumla üst komşu karşı karşıya kalacaktır. Ya bütün binadakiler korkuluk yaptıracak, ya da diğer daireler hırsızlara açık hale gelecektir. Bütün bina korkuluk yaptırsa hapishane görünümü alabilecektir. Pekâlâ, hukuki olarak çözüm nedir?
İmar planın da demir korkuluk var ise, imar planına uygun da yapılmış ise üst komşunun hukuken yapacağı bir şey yoktur. Kendi korunmasını kendisi sağlamak zorundadır. Çünkü taşınmazı alırken imar planı kapsamında satın almıştır. Ancak nadiren imar planında korkuluk vardır. En azından ben bu güne kadar çok rastlamadım.
İmar planında korkuluk yok ise zeminde oturan ev sahibi korkuluk yapabilecek midir? Sonradan yapılan korkuluk imara uygun olacak mıdır? Bu hususta net bir kanuni düzenleme yoktur. Kanunun ortak alanların kullanımına ilişkin düzenlemeleri dikkate alınarak Yargıtay içtihatları ile hukuki zemine oturtulmuştur.
Eğer yapılan korkuluk pencere ya da balkon duvar sınırından dışarı taşmıyorsa imara uygun sayılmaktadır. Ancak duvarın hizasından dışarı çıkarsa imara aykırı yapı olacaktır. Birçok binadaki korkuluklar maalesef alt tarafı bombeli (çiçeklik yapmak vs için) olduğundan imara aykırıdır. Birinci kural imara uygun olacaktır. İmara aykırı yapılar her zaman dava yolu ile kıldırtılabilir. Hukuki ve cezai sorumluluğu vardır. Bu nedenle buna dikkat edilmelidir. Yani yapılacak demir korkuluk öncelikle imara uygun olmalıdır.
Diğer bir husus ise yapılacak korkuluk diğer üst komşunun evi için merdiven vazifesi görmemelidir. Benim eve girmeyen hırsız bin yıl yaşasın denmemelidir. Yani merdiven görevi görecek şekilde yatay demirler ile yapılmamalıdır. Dikey demirler yada baklava dilimi şeklinde yapılmış demirlerden olmalıdır. Bu şekilde yapılmamış ise korkulukların sökülmesi yâda uygun hale getirilmesi mahkemeden talep edilebilir. Mahkeme tarafından uygun hale getirilmesine, verilen sürede uygun hale getirilmez ise sökülmesine karar verilir. Verilen süre de korkuluklar uygun hale getirilmez ise icra vasıtası ile sökümü yapılır.
Hukuka aykırı merdiven şeklinde yapılan korkuluk kullanılarak hırsızlık yapılırsa korkuluğu yapan alt komşu sorumlu olacak mıdır?
Kanunda net bir düzenleme yoktur. Ancak Yargıtay kararları ışığında hukuki yönden sorumluluk doğabilir. Bizde aynı kanaatindeyiz. Ancak cezai yönden sorumluluk kasıt yoksa söz konusu olmayacaktır. Çünkü ceza hukukun suç oluşumunun önemli öğesi failin kasttır. Yani suç işleme kastı olmalıdır. Kişi suç işleme kastı ile hareket etmediği müddetçe suç oluşmaz. Bu nedenle sadece korkuluk yaptığı için cezai sorumluluk olmaz. Ancak korkuluk özellikle üst katların soyulması için bilerek ve isteyerek yapılmış ise, mesela çete lideri kendi evine merdiven olacak şekilde korkuluk yaptırıp elemanlarına üst katı soydurmuş ise suça yardım söz konusudur. Bunun için korkuluğu yapan kişinin hırsız ile arasında bir anlaşma olması lazımdır. Anlaşma zimmî de olabilir.
Görevli ve yetkili mahkeme gibi hususlar olaya göre değişecektir. Yasaya aykırı korkuluğun kaldırılması davası sulh hukuk mahkemesinde görülecektir. Hukuki sorumluluğa ilişkin davalar ise olaya göre değişebilir. Genellikle Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür.
Hukuki yardım almanızı öneririz.
Halil Güven